Kamu hizmetlerinin finansmanında bireylere yüklenen vergi ödevinin, mali güce göre alınması esastır. Mali güç kavramı, bireylerin kişisel ve ekonomik durumlarına göre vergilendirilmesini ifade eder. Vergilendirmede kişisel ve ekonomik durumların gözetildiği durumlardan biri de Özel Tüketim Vergisi Kanununda (ÖTVK) engelli bireylere getirilen vergi istisnasıdır. Çalışmada, ÖTVK md. 7 kapsamında, engellilik oranı %90’nın altında olanlara araç alımlarında istisna getiren düzenlemenin, E.2024/240, K. 2025/100 sayılı Anayasa Mahkemesi kararı ile iptali incelenmiştir. Bu doğrultuda Mahkeme’nin değinmiş olduğu ve hükme aykırılık oluşturan ilkelere ayrı başlıklar altında değinilmiştir. Çalışmanın sonucunda, hükmün iptali ile sonuçlanan kararın gerekçesi irdelenmiş, eksik düzenlemelerin iptalinin bazı durumlarda eşitsizliği ortadan kaldıramayacağına ilişkin kanaatimiz üzerinde durulmuş ve eksik düzenlemeler için bazı görüş ve önerilere yer verilmiştir.
In financing public services, the tax burden imposed on individuals is primarily based on financial means. The concept of financial means refers to the taxation of individuals based on their personal and economic circumstances. One example of a tax exemption for individuals with disabilities in the Special Consumption Tax Law (SCT). This study examines the annulment of the regulation granting an exemption for vehicle purchases to those with a disability rating below 90%, under Article 7 of the SCT Law, by the Constitutional Court decision numbered E.2024/240, K. 2025/100. In this context, the principles cited by the Court that constitute a violation of the provision are addressed under separate headings. The study concludes by examining the justification for the decision that resulted in the annulment of the provision, focusing on our belief that the annulment of incomplete regulations cannot eliminate inequality in some cases, and offering some opinions and suggestions for addressing these incomplete regulations.