İHTİYÂTÎ TAHAKKUK MÜESSESESİ VE İHTİYÂTÎ TAHAKKUKA SEBEP MUVAZAALI İŞLEMLERDE ADLÎ YARGIDA “TESPİT DAVASI” AÇILMASINA GEREK OLUP OLMADIĞI ÜZERİNE BİR İNCELEME
Author :
Abstract
Vergi, kamusal hizmetlerin finansmanı için olmazsa olmaz bir olgudur. Vergilerin tam ve zamanında tahsili, sunulacak kamusal hizmetlerin sekteye uğramaması ve aynı zamanda bu hizmetlerin kalitesinde bir düşüş yaşanmaması adına önem arz etmektedir. Bu açıdan kişilerin üzerlerine tereddüp eden vergi borçlarını vade tarihine kadar veya en geç vade tarihinde ödemeleri gerekmektedir. Bununla birlikte vergilerin kişiler tarafından ödenmekten imtina olunan bir zorunlu gerçeklik olduğu olgusu göz önünde tutulduğunda, zamanında tahsil edilmeyen vergiler açısından bazı ilave tedbirlerin alınması gerekliliği tebellür etmektedir. Bu açıdan vergilerin cebren tahsiline ilişkin 6183 sayılı Kanunda birtakım tedbirler öngörülmüştür. Bunlardan birisi de ihtiyâtî tahakkuk müessesesidir. Bu çalışmada ihtiyâtî tahakkukun hukukî mahiyeti, sebepleri ile buna karşı itiraz usulleri yargı kararları çerçevesinde incelenecektir. Ayrıca idarenin ihtiyâtî tahakkuk sebeplerinden olan muvazaalı işlemler açısından adlî yargıda açtığı tespit davaları sonuçları itibarıyla irdelenecektir.
Keywords
Abstract
Tax is an indispensable phenomenon for financing public services. Full and timely collection of taxes is important for the uninterrupted provision of public services and the maintenance of the quality of these services. Thus, individuals are required to pay their tax debts until the latest due date. However, taking into consideration that taxes are an obligation that is not always fulfilled by individuals, it becomes clear that additional measures should be taken regarding taxes that are not collected on time. Hence, there are certain measures indicated in Law No. 6183, on the forcible collection of taxes. One of these measures is precautionary accrual. This article will examine the legal nature of precautionary accrual, its reasons and objection procedures brought against it, within the framework of judicial decisions. In addition, it will analyze the results of the declaratory lawsuits filed by the tax authorities against collusive transactions, which is one of the reasons for precautionary accrual.