Türk vergi sisteminde beyan esasının geçerli olması, piyasada gerçekleşen işlemlerin belgelerle kayıt altına alınmasını yasal bir zorunluluk haline getirmiştir. Vergi Usul Kanunu’nda hüküm altına alınan fatura, gider pusulası, serbest meslek makbuzu, müstahsil makbuzu gibi belgelerin oluşturduğu maddi delil sisteminin en önemli aktörünün fatura olduğu tartışmasızdır. Çünkü, fatura hem ticari faaliyetin hem sınai faaliyetin hem de zirai faaliyetin kayıt altına alınmasında kullanılan ortak bir belgedir.
Ticari yaşamın temel belgesi olan fatura, vergilendirme sahasında, ticari kazancın elde edilip edilmediğinin ya da hangi miktarlarda elde edildiğinin ispatlanmasında güçlü bir maddi delil olarak kullanılmaktadır. Öte yandan, fatura başta ticaret ve borçlar hukuku olmak üzere özel hukuk alanında da önemli sonuçlar doğurmaktadır.
Because the return basis is essential and applicable in the Turkish tax system, the recording of the transactions performed within the market with respective documents has become a statutory obligation. It is beyond dispute that the invoice is of utmost importance within the material evidence system comprised of documentation such as invoice, statement of expenses, and receipt of self-employed persons and producer’s receipt as stated in the Tax Procedures Law No. 213. Because the invoice is a mutual document used for recording the industrial activities, agricultural activities and commercial activities.
Serving as a fundamental document of the commercial life, the invoice refers to a strong material evidence to prove whether or not the commercial earning is acquired or the amounts of earnings in the area of taxation. On the other side, the invoice bears substantial consequences primarily in the commercial law and code of obligations as well as the private law.